Alevilik tarihi hakkında değilde günümüz Alevilerinin sorunları hakkında konuşmak istiyorum.
Alevilik bildiğiniz üzere 600'lü yıllardaki bir ayrışma ile günümüze gelmiştir. Osmanlı döneminden alacak olursak Yavuz Sultan Selim döneminde başlayan katliamlar 1993 yılına kadar gelmiştir. Sivas katliamı, Maraş katliamı, Çorum katliamı, Malatya katliamı bizim bildiğimiz Alevi katliamlarıdır. Yapılan tüm katliamlarda Alevilere dinsiz, komünist, Allahsız gibi bir sürü iftiralar atılarak katliamlara zemin hazırlanmıştır.
Aleviler toplumsal olarak eğitime, bilime, çağdaşlığa, laikliğe, anayasa kurallarına önem veren, istedikleri sorunları ise anayasal yollarla dile getirmeye çalışan bir topluluktur. Şöyle bir baktığımızda yapılan hiç bir katliama katliam ile, savaş ile karşılık vermemiş, aksine eğitimlerine önem vererek Türkiye'nin belli konumlarına gelmiş insanlardır. Her ne kadar devlet politikaları Alevilerin karşısında olsa da asla pes etmemiş ve medeniyetini, kültürünü korumuşlardır.
Aleviler bu ülkede mahalle baskılarına maruz kalarak bir çok kültürünü yaşamaktan uzak kalmışlardır. Çocukları ramazan aylarında oruç tutmadığını gizleme zorunda kalmış, mahallelerinde alevi olduklarını gizlemek zorunda kalmışlardır. Yapılan tüm bu toplumsal muhalefet ve baskılar günümüzde biraz daha azalmış ve bu sayede özgürce alevi olduğunu söyleme cüretinde bulunmuşlardır.
Alevilik artık bir mezhepten ziyade yaşam tarzı, kültür haline gelmiştir. Mezhepsel yaklaşımlarımız dan ziyade bilimi, eğitimi ve çağdaşlığı örnek alarak yaşamışızdır.
Alevilik sorunlarına değinecek olursak bir takım istenen ve meşru talepler vardır. Bu taleplere devletin acilen kulak verip rıza göstermesi gerekmektedir. Din derslerinin zorunlu olmaması gereklidir. Alevilerin din dersini istememe sebebi en çok da okullarda verilen din derslerinde alevilikten bahsedilmemekte ve aksine propaganda yapıp alevileri din düşmanı gibi gösteren hocaların olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Cem evleri ibadet hane olsun. Eğer siz gerçekten Allah'a inanan insanlar iseniz ibadetin yeri ve adı önemli değildir. Her topluluk kendi ibadet hanesinde bunu gerçekleştirmelidir. Bunun gibi topluma hiç bir zararı olmayan aksine faydası olacak alevilerim bütün sorunlarına acilen kulak verilmelidir.
Aleviler bu ülkenin onur kaynağı olur Türkiye'nin gelişiminde, ilerlemesinde büyük katkıları olan gerçek yurtseverlerdir. Tunceli'nin her yıl eğitimde birinci olma sebebini hiç düşündünüz mü ?