Gripten Korunmak İçin 6 Etkili Yöntem

Büyüklerimiz kış aylarında hepimizi soğuktan korkutmak için  ''Mart kapıdan baktırır, kazma yürek yaktırır.'' atasözü ile hastalıklara karşı korumaya çalışmıştır zamanında.
Bilindiği üzere biz insanlar kışın en soğuk zamanlarının ortasında çıkan ufacık güneş ışığına bile bile aldanıp bahar edasıyla giyinip tadını çıkartmak isteriz. Doyasıya soğuk içecekler içer, incecik kıyafetler giyer, tabiri caizse oradan oraya koşturup gezer tozarız. Kışın ortasında olmamıza rağmen bu bilinçsizliği sergilememizin sebebi bahar ve yaz aylarına olan özlemimiz mi yoksa gerçekten de bilişsel bir cehalet mi bilemiyorum. Bilinen bir gerçek varsa o da sadece bunu hepimizin yapıyor olmasıdır.
Peki bu aldanmışlığa rağmen hastalıklara karşı nasıl korunacağız? Vücudumuzun baş düşmanı ve hızla yayılan, tehlikesi bitmek bilmeyen grip salgınlarından ve beraberinde gelebilecek olan hastalıklardan nasıl kurtulacağız? Bilim insanları bunları yıllarca araştırmışlar ve çeşitli şekillerde sunmuşlar. Ama bu karmaşık bilimsel araştırmaların pek de anlaşılır olmadığı bilinen bir doğru. Ben sizler için bunların hepsini araştırıp derledim. Hadi şimdi gelin de bakalım kendimizi bu tehlikesi bitmeyen hastalıktan nasıl koruyacağız sadece 10 maddede öğrenelim:

1) Faydası saymakla bitmeyen eşsiz kaynağımız: Su!
Biliyoruz ki dünyamız bile varlığını su ile sürdürüyor. Ve yine çok kez duyumsamış olacağız ki vücudumuzun %70 i su ile ayakta. Yapmamız gereken ilk, daimi ve en önemli şey bu harikadan faydalanmak. Bol bol su içmek, su ile vücut temizliğimizi sürekli hijyenik tutmak, sulu gıdalara her öğünde ve öncesinde yer vermek ve son olarak sulu meyveleri günde en az bir porsiyon olarak tüketmek grip başta olmak üzere tüm hastalıklara karşı muazzam bir savunma sağlayacaktır.

2) Gerçekten velinimet diyebileceğimiz lezzetler: Turunçgiller!
Elbette ki onlar tam anlamıyla vitamin deposu ve antioksidan. Düzenli C vitamini tüketimi sadece grip hastalığımızın önlenmesi için değil tam anlamıyla tüm vücudumuzun savunma mekanizmasını kuvvetlendirebilecek bir yöntem.Günlük düzenli tüketim yapmakla beraber keyif çaylarınızı tatlandırmak, yemeklerinizi ve tatlılarınızı zenginleştirmek için de fazlasıyla idealler. Bu harika antioksidanları hafife almayın derim ben.

3) Yaşıyorsak onun sayesinde: Oksijen!
Yaşam alanlarımızı sürekli salgıladığımız karbondioksitten kurtarmak için doğamızın bize sunduğu oksijenden bol bol faydalanmamız gerek. Yaşam alanlarımızda yaptığımız düzenli havalandırma işlemi ile ortamdaki enfeksiyonlardan daha da uzaklaşmış olacağız. Elbette ki doğa tahribatı ve çevre kirliliği nedeniyle sokaklarımız hayli kirli bir havaya sahip. Fakat bu oksijenden faydalanmamamız anlamına gelmiyor. Havlandırma yapmadan asla sağlıklı bir hayat sürdüremeyiz, bunu unutmamalı.

4)Kültürümüz bunlara fazlasıyla hakim: Baharatlar!
Kültürce zaten baharatlara karşı fazlaca meraklıyız. Ancak merakımız genelde lafta kalıyor ve icraata dökülmüyor. Yemeklerimizde, tatlılarımızda ve içeceklerimizde kullanacağımız baharatlarla gripten pekala da korunabiliriz. Çayımızdaki bir tutam öğütülmüş zencefil, Limonla beraber demleyeceğimiz bir kaşık nanemiz ( tabi ki şeker yerine bal kullanarak içilmeli), akşam yemeklerimizi süsleyeceğimiz kekik ve kimyon bu kullanımlardan etkili sadece bir kaç yöntem.

5)Vücudumuzun en büyük ihtiyacı: Uyku!
Yıllardır bilim insanları araştırıyor, sunuyor, çok önemli diyor fakat biz insanlar tarafından nedense hala önemsenmiyor. İnsan vücudu günlük ortalama 7-8 saat uykuya ihtiyaç duyuyor. Vücudumuzdaki bazı organlar daha verimli çalışmak için özellikle uyku evresini bekliyorlar. Zihnimiz kendini tazelemek için özellikle uyku istiyor. Bunlar herkes tarafından biliniyor fakat gerçekten de uyanına pek de rastlanmıyor. Demem o ki grip ve diğer tüm hastalıklardan korunmak ve sağlıklı bir hayat sürdürmek istiyorsanız günlük 7-8 saatlik gece uykunuzu ihmal etmeyin.

6)Siz ona ne derseniz deyin, ben ona bir numaralı antioksidan diyorum: Yoğurt!
Eğer bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek istiyorsanız yoğurdu öğünlerinizden eksik etmemelisiniz. Gerçekten de binbir derde deva diyebileceğiniz türden bir besin olur kendisi. Bağışıklığınızı kuvvetlendirir, sindirim sisteminizi düzene sokar, antioksidan etkisiyle tüm vücudunuzu temizler, hipertansiyon riskini azaltır, kolon kanseri riskini azaltır,yüksek proteini sayesinde günlük karbonhidrat tüketiminizi azaltır ve bilinen tüm enfeksiyonlara karşı sizi fazlasıyla korur. Eğer kendinizi seviyorsanız mutlaka günde bir kase yağsız ve organik yoğurt tüketmenizi öneriyorum ben.
Unknown
Unknown